Steteskopun icadı, Genellikle doktorlar tarafından kullanılan, vücut içindeki sesleri dinlemeye yarayan, diyafram, elastik boru şeklindeki tüp ve kulaklık bölümlerinden oluşan mekanik alete steteskop adı verilir. Steteskopun icadı, 1816 yılında Fransız Doktor Rene Leannec tarafından yapılmıştır. Leannec, bir hastasının kalbini dinlemek için kulağını kadının göğsüne dayamaya çekinmiş ve içi boş, tahta silindir biçiminde bir alet geliştirmiştir.
İlk steteskop ile doktorlar, hastaların kalbinden ve ciğerlerinden gelen sesleri dinleyerek, organların çalışabilirlik derecesi hakkında bilgi sahibi oluyorlardı. Steteskopun bugünkü halini alması 1850 yılından itibaren olmuştur. Bu tarihte geliştirilen steteskop, göğüs üzerinde gezdirilen bir parçanın algıladığı sesleri, elastik bir boru ile kulaklığa iletmesinden meydana geliyordu. Steteskop Yunanca bir kelimedir. Stetos (göğüs) ve skopein (Bakmak) kelimelerinden türetilmiştir.
Tarihsel Gelişimi
Rene Leannec’in 1816 yılında ilk steteskopu icat etmesinden sonra, 1829 yılında Charles Williams, Rene’nin steteskopunu iki parçaya bölerek geliştirmiştir. Williams, bu aleti değişik açılara bükülebilen ve katlanabilen bir alet haline getirmiştir. Daha sonraki yıllarda, 1830 ve 1840 yıllarında dayanıklı kauçuktan ve tek kulaktan dinlemeli, kalp ve ciğerleri dinlemek için açısal kullanımlı steteskoplar geliştirildi. Cihazın çift kulaklık ile kullanılması 1852 yılında gerçekleşmiştir.
Amerika’dan P. Camman aleti değişik formlarda geliştirmiştir. Camman tarafından geliştirilen bu cihaz, ahşap, çan bağlı tüplere doğru incelen, metal dinleme tüplerine yayla bağlanan ve kullanımı kolay bir cihazdı. Sonraki yıllarda yaklaşık olarak 40 yıl steteskopun tasarımı neredeyse hiç değişmemiştir. 1894 yılında biri İtalyan, diğeri Amerikalı iki mühendis cihazı geliştirerek göğüs kafesi için kullanmışlardır. Daha sonra 1926 yılında Lad Howard Sprague ilk çan ve diyafram birleşimini bugünkü hale getiren steteskopu yaptı. 1858 yılında İngiliz Dr. Aulrey Leatham, steteskopu daha da geliştirerek çocuklar için kullanma imkânı sağlamıştır. 1961 yılında da Amplivex tarafından ilk elektronik steteskop geliştirilmiştir.
Çalışma Prensibi
Doktorların, vücut organlarının düzgün çalışıp çalışmadığını anlamalarına yarayan steteskop, organlardan gelen sesleri iletmektedir. Kalpten gelen 60 ile 500 Hz arasındaki sesler normaldir. Bu seslerin altında ve karışık olarak ses geliyorsa kalp kapakçıklarında sorun olduğunu gösterir. Aynı şekilde 1400 Hz civarı hışırtılı duyulan sesler ise akciğerlerde bir rahatsızlık olduğunu gösterir.
Steteskopun ucunda çapı 2,87 cm olan bir zil vardır ve bu vücutta dinlenmek istenilen yere oturtulur. İnce bakalitten yapılmış olan diyaframın çapı 4,37 cm, derinliği ise 0,33 cm’dir. Steteskop zil alıcı, düşük frekanslı sesleri dinlemeye yararken, diyafram alıcı ise daha yüksek frekanslı sesleri dinlemeye yarar. Alıcılardan gelen ses, iki yumuşak hortum ile kulağa iletilir. Bu hortumların ucundaki metal kısımlar kulağa takılır ve bu kısımlar dışarıdan gelen sesleri engeller.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Konu hakkında bir yorum yap