Bisikletin İcadı

Bisikletin icadı, tekerleğin milattan önceki yıllarda icat edilmesinin ardından birçok alana giren tekerlek, kendini çok sonraları bisiklet formatı ile göstermiştir. Bisikletin mucidi bir kişi ile sınırlı değildir. Farklı mucitler farklı formlarda ve farklı bölgelerde birbirinden bağımsız olarak bisiklet üretimi gerçekleştirmişlerdir. Bisiklete benzemesi yönü ile dikkat çeken üç tekerlekli ve iki tekerlekli araçlar 18. yüzyılda karşımıza çıkmaktadır.

Bisikleti Kim Buldu?

Çoğu kaynak 1791 yılında bisikletin Fransa’da ortaya çıktığını savunmaktadır. Bu bisiklet şimdiki görüntüsünden oldukça farklı durumdaydı. Bu icat edilen bisikletin pedalı bulunmamaktaydı. İki teker ve oturma yerinden oluşan alete binen insanlar ayakları ile iterek aleti oturdukları yerden götürmekteydiler.

Bu şekilde bisiklet kabul edilemediği için bazı tarihçiler fikir ayrılığına düşerek ilk bisikletin icadını 1817 yılı olarak kabul etmektedirler. Bazı tarihçilere göre de 1817 yılında ilk bisiklet tam anlamı ile Alman mucit Karl von Drais ile keşfedilmiştir. Bu isim Almanca “Laufmaschine” adı ile piyasaya sürülmüştür. Bu terimin Türkçe karşılığı koşu makinası demektir. Bu bisiklet tahtadan yapılmıştır.

Pedalı çevirmek için değil, yerden güç almak amacıyla oluşturulmuştu. Kendini zaman içerisinde geliştiren bisiklet hem görünümde hem de isimde değişikliğe uğramıştır. Görünümdeki değişikliği metal olarak günümüze kadar gelmesindendir. Ayrıca pedallar dengede durmak için değil çevrilip gitmek için tasarlanmıştır. Bunun anında koşu makinası ismi de zaman içerisinde değişerek “velosipede” yani bisiklet anlamına gelmiştir.

Bisikletin İcadı ve Zaman İçinde Geçirdiği Değişim

Bu bisikletin patentini Alman mucit almıştır. Bunun yanı sıra farklı ülkelerde de bisiklet üretimi yapılmaya başlanmıştır. İngiltere, Avusturya, ABD ve İtalya gibi ülkelerde bisiklet icat olmuş ve kullanılmaya başlanmıştır. İlk çıktığı andan itibaren kazalardan ve korunmasızlığından dolayı halk bisikleti oldukça negatif olarak karşıladı. Sonrasında alışarak günümüze kadar gelen gelişim sürecine dahil ettiler.

Bisikletin pedalının günümüzdeki haline gelmesi ise Fransız baba oğul mucitlerin buluşu ile ortaya çıkmıştır. Gerçek anlamı ile bisikletin ortaya çıkışını sağlayan baba oğul pedallara güç vererek insan enerjisi ile aleti götürmeyi planladı. Bunun ardından ulaşım sağlanmasında Avrupa’nın düz yollarında oldukça popüler bir alet haline geldi. Milan’da ilk olarak bisiklet kampanyaları başlatıldı. Bütün halk bisiklet kullanmaya zorlandı.

Bu zorunluluk sevilerek yapılıyordu her evde en az bir tane bisiklet olması halkın refah durumunu da gözler önüne sermektedir. Çünkü bisiklet ilk çıktığı zaman oldukça pahalı bir aletti. Bunun ardından ilk bisiklet fabrikası da Fransa da kurulmuştur. Bu fabrika kurulmadan önce bisikletler el ile yapılmaktaydı. Fabrika sayesinde seri üretim gerçekleşti. Bununla birlikte bisiklet fiyatlarında Avrupa’da oldukça düşüş yaşandı.