Kolektif veya ortak mülkiyet olarak da bilinen sosyalizm, üretim araçlarının kamu mülkiyetine ait olması gerektiğini savunan ekonomik bir sistemdir. Tüm insanların insani şartlar altında yaşaması gerektiğini savunan ve ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan malları üretmek için fabrika ve üretim tesisleri sistemin parçası olmalı. Bir başka sol görüşlü ekonomik sistemin adı olan komünizm, sosyalizmin şemsiye terimi olarak kabul edilir. Her iki ideolojik görüşte kapitalizm karşıtı, işçi, köylü ve emekçi yandaşı gibi ortak değerlere sahiptir. Kavramın fikir babası, Karl Marx’tır. Marx, “Komünist Manifesto” isimli eserinde ideoloji hakkında detaylı bir tanım yapmıştır.
Tam anlamıyla uygulanacak olan sosyalist bir düzende tüm üretim ve dağıtım, sosyalist yönetim tarafından yapılır ve ülkedeki tüm bireyler, yeme-içme, sağlık ve eğitim gibi hizmetleri ücretsiz olarak sadece devletten alır. Tüm mal ve çalışma hizmetleri eşit olur ve bu ücretler devlet tarafından belirlenir. Sosyalist ülkelerde tüm kaynaklar ortaktır ve mal dağıtımı tüm topluma eşit bir şekilde yapılır. Dolayısıyla sosyalist sistemlerde bireysel yerine toplumsal kavram vardır ve eşitlik en önde gelen kaidedir. Teknokrattık, oligarşik, totaliter ve demokratik işleyiş biçimi, sosyalist bir ülkenin yaşamını belirler.
Bazı siyasal bilimciler, sosyalizmi ütopik bir sistem olarak düşünür fakat düzgün bir şekilde uygulanırsa kabul edilebilir olduğu görüşüne hakimdir. Sosyalizmin savunucularının genelde fakir ve işçi sınıfının oluşturmasının sebebi, mutlak temelinin eşitliğe bağlı olmasından ötürüdür. Kapitalist düzenin sağladığı mağduriyetten faydalanan kesimler ise sosyalizmin en büyük karşıtlarıdır. Sosyalistlere göre patronlar kapitalist düzenin dişlilerini oluştururlar. Patronlar kâr için üretirken, sosyalist idealler kullanım için üretir. Dolasıyla ülkedeki herkesin ekonomik durumu eşit olacak, zengin-fakir kutupları da ortadan kalkacaktır. Eski bir sosyalist mottosu “herkesten yeteneğe göre, herkese ihtiyacına gör.” der.
Sosyalizmi kısa başlıklar halinde özetlemek gerekirse şunları söyleyebiliriz:
- Sosyalizmde din, dil, ırk ve cinsiyete bağlı her türlü ayrımcılığı ve ayrıştırmayı yasaklar.
- Köylü, emekçi ve işçi sınıfı yönteme sahip olur.
- Sosyalist düzenlerde bireysel zenginleşme diye bir şey yoktur.
- Sosyalizm, kaynakların toplumsal veya kolektif mülkiyetidir
- Tamamen planlanmış bir ekonomidir.
- Merkezi planlama otoritesinin sorumluluğudur.
- Kesin amaçları ve hedefleri vardır:
- Merkezi kontrol ve mülkiyet devlet otoritesine aittir.
- Halkın iş birliği önemlidir temel üretim gücünü oluşturur.
- Sosyal adalet her şeyden önce gelir.
- Kaynaklar tüm halk tarafından eşit olarak kullanılır ve adil kazanç sağlanır.
- Üretim temel ihtiyaca göre yapılır.
- Ekonomik istikrara sahiptir.
- Daha fazla esnekliğe sahiptir.
- Sömürü ve sınıf mücadelesi yoktur.
- Herkes sosyal yardım faaliyetlerinden faydalanabilir.
- Rekabetçi reklam israfı yoktur.
Sosyalizmin temel bilgilerini bulabileceğiniz ve aklınızdaki bazı sorulara yanıt oluşturabilecek olan aşağıdaki youtube videosunu izleyebilirsiniz.
Sosyalizmin Kökenleri
Sosyalizm, özgürlükçü bir düşünce ile faşizm ve kapitalizm düzenin istismarlar ettiği insanları koruma iç güdüsüyle 18. Ve 19. yüzyıllarda Avrupa’da doğmuş bir düşünce sistemidir. Avrupa ülkelerinin hızlı sanayileşmesiyle birlikte ekonomik büyüme, toplumdaki kutuplaşmaları keskinleştirdi. Zenginler fakirlerin sırtından daha zengin olurken, fakirler istismara uğradı. Artan yoksulluk kaygılarıyla beraber bilinen ilk sosyalist düşünürler Robert Owen, Henri de Saint-Simon, Karl Max ve Vladimir Lenin’di. 1917 yılında Rusya’da meydana gelen Bolşevik Devrimi’nden sonra dünyanın ilk sosyalist devleti de ortaya çıkmış oldu. Sosyalizm 20. yüzyılda Sovyetler Birliği, Maoist Çin, Vietnam, Venezüella, Kuzey Kore ve Küba gibi yeni dinamiklerin sahibi oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Konu hakkında bir yorum yap