Can Yücel Kimdir?

1926 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Can Yücel, yazar ve eski bir milli eğitim bakanı olan Hasan Ali Yücel’in oğludur. Lise eğitimini Ankara Atatürk Lisesi’nde tamamlayan Can Yücel, 1934 yılında liseden mezun olmuştur. DTCF Klasik Filoloji Bölümü’nü bir süre okumuş ve ardından İngiltere’ye giderek Cambridge Üniversitesi’nde eğitimini tamamlamıştır. Can Yücel, askerlik görevini ise Kore’de tamamlamıştır.

Can Yücel’in şiirleri, argo ve müstehcen sözcüklere çok sık yer vermiştir. Çünkü edebiyatın edepli bir şey sanılmaması gerektiğini savunmuştur. Dönemin Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel’e hakaret ettiği gerekçesi ile bir yıl iki ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

Can Yücel, 1999 yılında bademcik kanseri için tedavi görmekte olduğu İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde vefat etmiştir. Mezarı, son yıllarını geçirmiş olduğu Datça’da bulunmaktadır. Datça Belediyesi, oturduğu sokağa Can Yücel adını vermiştir.

Edebi Kişiliği

Can Yücel’in “Yazma” adlı eseri, hem Garip şiirin hem de Antik Yunan şiirinin etkisi altındadır. Bu eserde yer alan şiirlerin ortak duygusu ise yaşama sevincidir.

Can Yücel’in edebi kişiliği; uyaklı bir söyleyiş, coşku dolu bir anlatım ve geleceğe dair beslenen umutların şiirlere yansımasından oluşmaktadır.

Can Yücel’in 3 yıl sonra yayınlamış olduğu ikinci kitabı Sevgi Durağı, içerdiği şiirlerin imge yoğunluğu ile dikkat çekmiştir. Eser, aynı zamanda doğa ve insan ilişkilerini de öne çıkarmıştır. Bir Siyasinin Şiirleri adlı eseri ise, Can Yücel’in sahip olduğu şiir serüveninin büyük bir bileşimi niteliğindedir. Bu eserinde yer alan şiirler genellikle, hapishaneden dışarıdaki ve içerideki hayata dönük izlenimleri, gözlemleri, duyguları ve düşünce birikimini aktarmıştır.

Can Yücel’in şiirleri, toplumcu bir anlayış barındırmış ve daha iyi bir dünya kurulması amacını savunan içeriklere yer vermiştir. Şiirlerinde kullandığı günlük dil, yöresel deyişler ve deyimler; şiirleri etkili kılan özelliklerdendir.

Can Yücel, bir tema şairi olmamakla birlikte doğaçlama yazma tarzını da oldukça benimsemiştir. Kullandığı sözcük oyunları ile büyük bir dil ustalığına ulaşmış ve şiirlerini yeni anlam boyutları ile donatarak etkili kılmayı amaçlamıştır.